AYAKLARINDA NASIRLAR İLE DOĞAN ÇOCUK "TRABZONSPOR"

Trabzonspor’u anlatmaya 1967 yılından başlayarak her yeri eksik olmaktan öteye geçemeyen bir yazı ile zamanınızı çalmak istemedim.

Trabzon'un futbolla yatıp futbolla kalkan bir yer olduğunu anlatmamıza gerek yoktur sanırım. Futbolun ülkelerin ekonomilerine yön verdiği 2000 li yıllardan çok önce, hatta Trabzonspor’dan da önce Trabzon’da bulunan her düzlükte futbol icra edildiğine dair bilgilere sayısız kaynaktan erişebiliriz.

Şöyle yaklaşık yüz yıl öncesine gidip Trabzon’un nadir düzlüklerinden Kavak Meydanı (Kabak Meydan)dan bir fotoğraf ile başlayalım.

1913 İdmanocağı’nın – Rum gençleri ile oynadığı maçtan Fotoğraf: www.sporize.com

 

Trabzon’daki ilk futbol karşılaşması olarak tarihe geçen bu maça Osmanlı bayrağının renklerinden (kırmızı-beyaz) oluşmuş formalarla çıkan İdmanyurdu, maçı 2-0 kazandı.

Her ne kadar Trabzon’da oynanan ilk maç olarak tarihe not düşülmüş olsa da, futbol topunu ilk kez görüp sahaya çıkmamıştı idman yurdunun gençleri. Belki de yıllardır oynadıkları oyunu birde Rum gençleri karşısında test etmek istemişlerdi ve İlk resmi maçlarını kazanarak Trabzon’da uzun yıllar sürecek futbol ateşini yaktıklarını da söylesek haksız sayılmayız sanırım.

 

 

 

1913 yılında ilk kulübümüzün temelleri İdmanocağı tarafından atılsa da Balkan savaşı sebebi ile futbolcuların çoğu cepheye gitmiş ve ilk kulüpleşme girişimimiz yaklaşık 10 yıl ötelenmek zorunda kalmıştır. 1921 de idmanocağı hemen ardında da idman grubu kulübü (idmangücü) kuruldu ve Trabzon’da ilk derbi de aynı yılın mart ayında bu iki takım arasında oynandı diyebiliriz.

O dönemlerde oynanan maçlarda bu iki takım arasındaki rekabetin seviyesini birde şöyle aktaralım.

Trabzon’u ziyaretinde İdmanocağına gelen Kazım Karabekir’e İdmanocağı kulübü yöneticilerinin talebi ile fahri reis olması istenir. O dönemiz en nüfuzlu yöneticilerinden biri olan Kazım Karabekir bu isteği kıramaz ve fahri reis olarak tarihe not düşülür.

İdman grubu kulübü ( idman gücü ) karşı atak olarak Mustafa Kemal ATATÜRK’e fahri reis olması yönünde talepte bulunduğu rivayet edilmektedir. Rivayeti doğrular nitelikteki haber aşağıdaki gibidir;

Atatürk’ün Trabzon sporcularıyla ilgilenmesini. “Spor Âlemi” dergisinin 4 Temmuz 1339 (1923) günü yayınlanan 40/102 sayısının 13 üncü sayfasında çıkan şu haberden öğrenmekteyiz:

“Son günlerde Trabzon İdman Grubu riyaseti fahriyesini, Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri kabul buyurmuşlar ve İdman Grubu’nun muvaffakiyetini temenni ettiklerini de telgraflarında işaret buyurmuşlardır.

Paşa Hazretleri’nin gençliği himaye ve siyanet emrindeki hareketleri İdman Grubu mensubunu fevkalade memnun etmiştir. Grup Gazi Paşa’ya teşekküratı minnettaranesini bir telgrafla arz etmiştir.”

Mustafa Kemal Paşa o kadar devlet meselesi arasında sporu kesinlikle ihmal etmemiş ve hatta Trabzon lisesini ziyaretinde “Beden-i idman fikri idmanla muvazi gitmelidir” sözü ile fikri eğitimin beden eğitiminden ayrılamayacağını ve sporun önemine vurguda bulunmuştu. Trabzon Lisesi kazandığı 9 şampiyonluk ile verdiği sözü uzun yıllar tutacağını da kanıtlamış oldu.

 

1922 yılı ile Trabzonspor’un resmen kurulmasına kadar geçen 44 yıllık sürede;

Trabzon yerel ligi şampiyonları;İdman Ocağı 20, İdman Gücü 11, Trabzon Lisesi 9, Necmiati 2, Öğretmen Okulu 1 ve Ticaret Lisesi 1 kere şampiyonluk kupasını kaldırmıştır.

Her ne kadar yerel ligde şampiyonluk yaşamasa da Şenol GÜNEŞ’li kadrosu ile doğduğum köyün futbol takımı “Kale Gücü” .

1966/67 Yılları... Sol Açık Şenol Güneş, Santrafor Hüseyin Tok. ( Klida/Yalıköy/ Vakfıkebir)

 

Hemen hemen her köyün her mahallenin bir takımının olduğu yıllardan 1967 yılına gelindiğinde, 44 yıldır futbol oynamaktan ayaklarında nasır tutan bir çocuk doğdu Karadeniz'de “Trabzonspor”

Tabi doğuşu da büyük tartışmalar büyük sancılar ile oldu. Uzun yıllardır ezeli rekabet içerisinde olan iki büyük kulübün birleşerek tek bir kulüp olması imkansız olarak görülse de (Ne denli zor bir sürecin yaşandığını anlamak adına GS, FB, BJK’ın birleşerek İstanbul sporu oluşturması gibi düşünülebilir) birleşmemeleri durumunda lige alınmayacaklarını bildikleri için mecburen 1967 yılında resmen bordo mavi renkleri ile liglerde boy göstermeye başladı Trabzonspor;

7 Türkiye Futbol ligi, 8 Türkiye Kupası, 1 kez Süper Kupa, 7 kez Cumhurbaşkanlığı Kupası, 5 kez Başbakanlık Kupası Şampiyonluğu kazanarak müzesine onlarca kupa ekledi Karadeniz’in fırtına lakapla çocuğu.

 

Peki, Kazım KOYUNCU’nun da söylediği gibi statükoyu bile deviren kahramanımıza ne oldu?

 

İşte tüm değindiğim bu konular, değerlerimizden uzak, kendi bünyesinde var olan yeteneklerini görmezden gelen yönetim anlayışları ile futbol endüstrisinin içerisindeki popüler yaklaşımlar sonucu kurban edilmiştir.

Artık her yeni dönemde öze dönüş parolası ile başlayıp milyon dolarlar akıtılarak transfer edilen ruhu içinden alınmış futbolcuların, tatil kasabası muamelesi ile yaşantılarını sürdürdüğü kent Trabzon!

 

https://www.ozcandemir.net

Bu yazı toplamda 882 kere görüntülenmiştir.